Dünya Foruma
Hoş Geldiniz..Forumumuzda Güzel Vakit Geçirmeniz Dileğiyle..

Join the forum, it's quick and easy

Dünya Foruma
Hoş Geldiniz..Forumumuzda Güzel Vakit Geçirmeniz Dileğiyle..
Dünya Foruma
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Dünya Foruma

Dünya Foruma


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

iran türkiyeyi geçti

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1iran türkiyeyi geçti Empty iran türkiyeyi geçti Perş. Mart 13, 2008 9:01 am

$£r!f

$£r!f
Üye
Üye

İRAN TÜRKİYE'Yİ GEÇTİ!
iran türkiyeyi geçti 115511







Karakter boyutu :iran türkiyeyi geçti Font_01 iran türkiyeyi geçti Font_02 iran türkiyeyi geçti Font_03 iran türkiyeyi geçti Font_04
12 Mart 2008 17:11
Türkiye, son iki haftayı bir polemikle geçirdi. Başarıyla yapılan sınırötesi operasyonun şaşırtıcı şekilde sona ermesi üzerine başlayan bu polemik, ülkemiz adına iyi bir görüntü vermediği gibi, birçok gelişmeyi de gölgeledi. Bunlardan biri, Talabani'nin ziyaretiydi.

P>
Sezer'in anlamsız tutumu yüzünden engellenen ziyaretin nihayet gerçekleşmesi önemliydi. Sınır ötesi operasyonun hemen ardından gerçekleşmesi ise bunu daha ilginç kıldı. Belki de ilk kez bir devlet başkanı, birkaç gün önce ülkesine operasyon düzenleyen bir ülkenin başkentini ziyaret ediyordu. Talabani'nin kimliği ve konumu dikkate alınırsa, Cumhurbaşkanı Gül'ün davetiyle gerçekleşen bu ziyaret, dünyaya şu iki mesajı veriyordu: Bir, Türkiye'nin Irak'ı işgal gibi bir niyeti yoktur. Bakın, bu ülkenin cumhurbaşkanını ağırlıyoruz. İki, Türkiye'nin hedefi terördür, Kürtler değildir. Bakın, bir Kürt lider olan Talabani ile temas kuruyoruz.
Bunca tarihî, kültürel, ekonomik bağa rağmen Türkiye'nin, cumhurbaşkanı sıfatıyla Talabani'nin ziyaret etmediği tek komşu ülke olarak kalması hoş değildi. Ziyaret bu olumsuzluğu giderdi. Ama bu ziyaretten rahatsız olan ve kendi çaplarında boykot uygulayanların düşündüğünün aksine, bu gecikmiş bir ziyaretti.
Zira kuzeydeki Kürt oluşumu hakkında Türkiye'ye benzer kaygılar taşımasına ve yine bu bölgeden kaynaklanan teröre (PJAK) muhatap olmasına rağmen İran, Talabani'yi 4 kez Tahran'da ağırlamıştı. Türkiye'nin, Bağdat'la ilişkileri geliştirme zaruretini anlamakta zorlananlar, en azından komşu İran'ın attığı adımlara bakmalı.
Irak'ın fiilen ABD tarafından yönetilen bir ülke olduğu ve Tahran ile Washington arasındaki düşmanca ilişkiler dikkate alınırsa, İran'ın çabaları daha bir anlam kazanıyor. İran, ABD yönetimine ve kendisine düşmanca yaklaşan birçok Iraklı gruba rağmen menfaatleri gereği asla Bağdat'a uzak durmayı tercih etmedi. Aksine ilişkileri ısıtmak için her yolu denedi.
Nitekim Ankara, Irak Savaşı'ndan tam 5 yıl sonra dışişleri bakanı düzeyinde Bağdat'a bir ziyaret gerçekleştirebildi. Halbuki İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi, 3 yıl önce Bağdat'ı ziyaret etmişti. Bir yıl sonra, bu kez yeni Dışişleri Bakanı Muttaki Bağdat'taydı. Muttaki, geçen yıl yine Irak'ın başkentindeydi.
Ve nihayet geçtiğimiz hafta, Mahmud Ahmedinejad'ın Bağdat çıkarmasıyla İran, cumhurbaşkanı düzeyinde Irak'ı ilk ziyaret eden bölge ülkesi unvanını elde etti. Türkiye'deki polemiğin gölgesinde kalan gelişmelerden biri de işte buydu. The Economist, ziyareti "İran'ın Irak nezdinde en etkili ülke olduğunun ispatı." diye yorumladı.
2 günlük ziyaretinde 1 milyar dolarlık kredi sözü veren Ahmedinejad, yabancıların ülkeyi terk etmesi çağrısıyla ABD ve İngiltere'yi uyardı. Ziyaretin sembolik yönü de mesajlar içeriyordu. Güvenlik riski nedeniyle birçok liderin ziyareti düşünmediği, Amerikan ve İngiliz liderlerin ise ancak habersizce ve kapalı kapılar ardında gerçekleştirdiği ziyaretlerin aksine, Ahmedinejad önceden açıklanan takvim çerçevesinde Bağdat Havaalanı'na indi. Helikopterle değil karayoluyla geldiği Bağdat sokaklarından konvoyuyla geçti, üst düzey törenlerle karşılandı.
Devrimden sonra ilk kez bir İran cumhurbaşkanının yaptığı bu ziyaret, bir dönüm noktasıydı. Kimine göre 1 milyon insanın hayatını kaybettiği 8 yıllık İran-Irak Savaşı'ndan sonra düşmanlığı geride bırakma çabası; kimine göre ise Ortadoğu'daki jeopolitik ekseni yeniden şekillendiren bir adımdı. Çünkü Saddam, İran'la savaşı tarihî Fars-Arap rekabetinin devamı saymıştı. Caddelerde 'Fars saldırganlığını' yeren anıtlar hâlâ duruyordu.
Ancak Ahmedinejad, Saddam aleyhine konuşmaktan sakınmadı: "Ziyareti ve baskı altına alınmış kardeşlerimizle görüşmeyi lutfettiği için Alah'a şükürler olsun. Bir diktatörün olmadığı Irak'ı ziyaret etmek, insanı mutlu ediyor." Kürt gruplar ve liderlerinin çoğu İran'da sürgün yaşamış Şii gruplar ziyarete olumlu bakarken, Sünni Araplar rahatsızdı. (Bu arada Talabani'nin de iyi Farsça konuştuğunu not edelim) Bir Arap şeyhi, "İran, Irak'ın bir numaralı düşmanı. Ben olsaydım, o adamı içeri sokmazdım" diyordu. Tahran'ı Şii milisleri eğitmek ve direnişçilere silah sağlamakla suçlayan ABD de ziyarete soğuktu. Ama İranlı lider, Bush'a Bağdat'tan cevap verdi: "Gerçekle yüzleş. Irak halkı sizi sevmiyor."
Komşu Irak'ın sunduğu imkânlardan yararlanmak istiyor; parçalanmasından ve aleyhimize kullanılmasından korkuyorsak, Bağdat'la ilişkileri sıkı tutmalı. Bakalım, ilk Türk cumhurbaşkanı ne zaman Irak'a gidecek?

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Similar topics

-

» Iran'dan ilginc fotograflar

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz